Uygunsuz antibiyotik kullanımı ve antibiyotik direnci, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Halk sağlığını tehdit eden antibiyotik direnci ve akılcı antibiyotik kullanımı hakkında farkındalık oluşturmak, dikkati çekmek adına her yıl 12-18 kasım arası ‘Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası’ olarak kutlanmaktadır. ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Erdoğan, bu duruma dikkati çekmek adına önemli açıklamalarda bulundu.
ANTİBİYOTİK KULLANIMINA VE DİRENCİNE DİKKAT!
Sık antibiyotik kullanımının, tüm dünya ülkeleri için ciddi bir risk olduğunun altını çizen Prof. Dr. Erdoğan antibiyotik direncinin çok fazla dinamiğe sahip küresel bir sorun olduğunu söyledi. Prof. Dr. Haluk Erdoğan: ”Antibiyotikler, keşfedildiklerinden beri, infeksiyon hastalıklarında modern tıbbın yapı taşı olarak görev yapmıştır. Bununla birlikte, zamanla antibiyotiklerin insan ve hayvan sağlığında bilinçsiz ve aşırı kullanımı, hijyen yetersizliği, aşılama ve infeksiyon kontrol önlemlerinin yetersiz uygulanması gibi nedenler antibiyotik direncinin ortaya çıkmasını ve yayılmasını artırmıştır. Güncel veriler, Avrupa Birliği çapında dirençli bakteriler tarafından enfekte edilen hasta sayısının arttığını ve antibiyotik direncinin halk sağlığı için birincil tehdit haline geldiğini göstermektedir. Antibiyotik direncinin azaltılması, dirençli bakterilerin gelişiminin önlenmesi ve antibiyotiklerin gelecek nesillerde etkinliğinin sürdürülebilmesi için tek çare antibiyotiklerin akılcı kullanımıdır. Dirençli bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlar, özellikle yoğun bakımlarda ve bağışıklık sistemi zayıflamış hastaların takip edildiği birimlerde ciddi bir sağlık tehdidi oluşturmaktadır. Vakaların en korkutucu yanı, bakterinin sıradan bir bakteri olmasına rağmen direnç nedeniyle tedavisinin güç ya da imkânsız olmasıdır. Bu durum hastanede yatış sürelerinin uzamasına, komplikasyonların gelişmesine, tedavi maliyeti ve ölüm oranlarının artışına neden olmaktadır. Antibiyotik direncindeki artışın önüne geçebilmek için küresel eylem planının tüm dünyada uygulanması gerekmektedir. Aksi takdirde, antibiyotik sonrası çağ kaçınılmaz hale gelecek, basit enfeksiyonlar bile ölüme sebep olabilecektir. İdeal antibiyotik kullanımı için; hızlı tanı sonrası, doğru antibiyotik; uygun yoldan, etkin dozda, belirli aralıklarla, belirlenmiş süreyle verilmelidir. Direnç nedeniyle, yeni antibiyotik araştırmalarının çok azaldığı günümüzde ülke olarak dirençli bakterilere karşı yeni antibiyotikler geliştirme konusunda Ar-Ge çalışmalarına önem vermek ulusal stratejimiz olmalıdır. Ben ve Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji hekim arkadaşlarım; “Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” ve “Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü” dolayısıyla “Antibiyotikler doğru ve sadece gerekli olduğunda kullanılmalı” sloganıyla, tüm halkımızın ve meslektaşlarımızın gerekli hassasiyeti göstereceklerine inanıyor, elde kalan az sayıda antibiyotiğin uygun şekilde kullanıldığı sağlıklı günler diliyoruz.” Dedi.