enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Antalya
Parçalı Bulutlu
13°C
Antalya
13°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Parçalı Bulutlu
13°C
Pazartesi Açık
16°C
Salı Açık
18°C
Çarşamba Açık
18°C

Sürdürülebilir Beslenmenin Sağlıkla İlişkisi

26.11.2023
43
A+
A-

Beslenme alışkanlıklarımız ve tercih ettiğimiz beslenme modeli hayatımızı birçok yönden etkilemektedir. Beslenme tercihleri başta kardiyovasküler hastalıklar, Tip II diyabet ve kanser olmak üzere BOH için en önemli değiştirilebilir tehlike faktörüdür. Tercih ettiğimiz beslenme modelini bitkisel kaynaklı diyet tipleriyle değiştirmek (Akdeniz tipi, Nordik tipi, Vegan/Vejeteryan tipi diyet modellleri gibi) sağlığı olumlu yönde etkilemekte ve obezite, kanser, kardiyovasküler hastalıklar, Tip II diyabet gibi kronik hastalıkların risk oranının azalmasını sağlamaktadır.

Kırmızı et ve işlenmiş et tüketiminin fazla olması buna ek olarak beslenmede yetersiz sebze, meyve, kuruyemiş ve diyet lifindeki düşük tüketimler bulaşıcı olmayan hastalıkların artışında

önemli bir yer tutmaktadır. Batı diyetlerine kıyasla sürdürülebilir diyetlerin sağlık üzerindeki etkilerinin değerlendirildiği bir çalışmasa batı diyetlerindense sürdürülebilir diyet modellerini tercih eden bireylerin ölüm oranı ve ölüm risklerindeki düşüşler değerlendirilmiştir. Sürdürülebilir diyet modellerinde kırmızı et ve işlenmiş et tüketimi azalırken bitkisel ürünlerin sebze ve meyve tüketiminde artış beklenmektedir. Sürdürülebilir beslenme sürdürülebilir diyet modellerindeki besin dağılımlarından dolayı hem çevreyi hem sağlığı olumlu yönde etkilemektedir.

Sürdürülebilir beslenmenin ilkelerinden bahsedecek olursak;

Yeterli ve dengeli beslenmek

Düşük karbon izine sahip besin tercihi

Düşük su ayak izine sahip besin tercihi

Çevreye zararı düşük besin modeli tercihi

Paketli gıdaların tüketilmemesi ya da tüketim sıklığına dikkat edilmesi

Sürdürülebilir balıkçılık ürünleri tercihi (mevsiminde avlanmış avlanma riski olmayan su ürünleri tercihi)

Sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmek

Baklagil, yağlı tohumlar ve tam tahıllı besinlerin tüketiminin artması

Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketimi

Hayvansal kaynaklı besinler yerine bitkisel kaynaklı protein tercihi

Kırmızı et ürünleri ve işlenmiş et ürünlerindeki tüketimin azaltılması

Besin israfına dikkat edilmesi Besinlerin düzgün koşullarda muhafaza edilmesi

Poşet, plastik ve ambalaj atık oranını düşük tutulması

Bunlar göz önünde bulundurulduğunda ve örnek diyet tipleri incelendiğinde sürdürülebilir diyet modellerinden Akdeniz diyet modeli ön plandadır. Akdeniz diyeti besinlerle beraber vücuda aldığımız biyoaktif bileşenler, antioksidan ve anti inflamatuar ajanlar sayesinde koruyucu etki sağlamaktadır. Akdeniz diyetinde tüketilen sebze, meyve, zeytinyağı ve kırmızı şarap içeriklerinde bulundurdukları E ve C vitamini gibi antioksidanlar, flavonoidler ve fenolik bileşikler gibi polifenollerin bunlara ek olarak biyoaktif bileşiklerin alım oranının diğer diyetlere kıyasla yüksek olması sebebiyle

yaşla ilgili kronik hastalıkların azalmasına ve sağlıklı yaşam süresinin uzamasına katkı sağlayabileceği bildirilmiştir. Akdeniz Diyetiyle beraber koruyucu etkileri sayesinde kronik hastalıkların oluşma riskini azaltmaktadır. Aynı zamanda AD içerisinde balık ve zeytinyağı tüketimiyle beraber yağ asitleri ve doymuş yağ asitlerinin alımındaki artışla kalp damar hastalıklarından koruma konusunda da etkili bir diyet modelidir. AD glisemik yükü ve enerji yoğunluğu düşük bir diyet modeli olmasından dolayı metabolik kontrol sağlamaktadır. Birçok araştırma sonucuna göre de AD sayesinde HDL kolesterol, kan basıncı, trigliserit, bel çevresi ve kan glukoz düzeyleri açısından olumlu etkileri bilinmektedir ve bunun sonucu olarak Akdeniz diyetinin metabolik sendromdan koruyucu özelliğe sahip bir diyet modeli olduğundan söz etmek mümkündür.

Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI