Osteoporoz bir diğer adıyla kemik erimesi ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan yavaş yavaş ilerleyen metabolik kemik hastalığıdır. Osteoporoz kemiklerdeki kalsiyum miktarının azalmasıyla beraber kemiklerin zayıflaması sonucu ve kemik bütünlüğünün bozulmasıyla kemiklerin kolaylıkla kırılabilir hale gelmesidir. Kemik erimesi genellikle 50 yaş sonrası özellikle kadınlarda menopoz sonrasında kendini gösteren bir hastalıktır ancak temeli çocukluk ve ergenlik dönemine dayanmaktadır. Çocukluk döneminde yeterli ve dengeli beslenme ilerleyen yaşlar için oldukça önemlidir. Genel araştırmalarda Akdeniz tipi beslenenlerde osteoporoz riski düşük bulunmuştur.
Osteoporoz başlarda kendini hiç belli etmeyebilir. Ancak bazı belirtileri bulunmaktadır. Osteoporoz belirtileri; Bel ağrıları, sırt ağrıları, boyda kısalma, kamburlaşma ve kırıkların oluşması başlıca belirtiler arasındadır.
Kemik erimesi için risk grupları;
Sık doğum yapan anneler
Yeterli ve dengeli beslenmeyenler (özellikle kalsiyum ve D vitamini açısından)
Menopoz sonrası ilk 5 yıllık dönemde olanlar
Hareketsiz bireyler
Ailesinde osteoporoz geçmişi olanlar
Aşırı zayıf bireyler
Alkol ve sigara kullananlar
Uzun süreli yüksek doz ilaç kullananlar
Tanı yöntemleri için kan ve idrar tahlilleri aynı zamanda kemik yoğunluğu ölçümleri için kullanılan DEXA gibi yöntemlerle teşhisi sağlanabilmektedir.
Osteoporozun önlenmesi için çocukluk döneminden itibaren kalsiyumdan zengin beslenme süt ve süt ürünleri tüketiminin dengeli olması ve D vitamini oldukça önemlidir. Kalsiyumun vücutta emilimi ve kullanımı için fosfor, magnezyum, çinko ve en önemlisi D vitamini oldukça önemlidir bu sebeple tüm besin ögeleri yönünden dengeli ve düzenli bir beslenme yaşam boyu sürdürülmelidir.