Diyarbakır’da cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın yaşadığı Tavşantepe Mahallesi’ndeki çocukların durumlarına ilişkin psikososyal destek ekibince hazırlanan ön rapor tamamlandı. Raporda dikkat çeken detaylar yer aldı. Öte yandan Narin’in otopsi raporu ile ilgili detaylar da ortaya çıktı. Ölüm tarihi belli olan Narin ile ilgili Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren açıklama yaptı.
SALİM GÜRAN VE İŞÇİSİ ARASINDAKİ TELEFON KONUŞMASI DOSYADA
Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma kapsamında tutuklanan amca Salim Güran ve işçisi olduğu öğrenilen R.A’nın (15) olay günü cep telefonu ile Kürtçe yaptıkları konuşma deşifre edilerek hazırlanan tutanak dosyaya eklendi.
NARİN, 21 AĞUSTOS’TA ÖLDÜRÜLMÜŞ
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, X hesabından, Bağlar ilçesinde 21 Ağustos’ta kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın otopsi raporu ile ilgili detayları paylaştı. Eren, açıklamasında, Narin’in ölümünün 21 Ağustos’ta gerçekleştiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Narin’in katledilmesine ve ölümün oluş şekline yönelik İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın raporunda yer alan tespitler şu şekildedir: 1.Mevcut verilerle çocuğun cinsel saldırıya maruz kalıp kalmadığı hususunda değerlendirme yapılamadığı, 2- Mevcut verilerle çocuğun zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, 3-Ölümün 21.08.2024 tarihinde meydana geldiği, 4-Sol diz altında bacağın kopmasına neden olan travmanın ölüm sonrası hayvanlar tarafından gerçekleştirildiği, 5-Otopsiside alt ve üst çenede bazı dişlerin yerinde olmadığı, bir kısmının torba içinde bulunduğu, mevcut dişlerin de yerlerinden kolayca ayrıldıkları tespit edilmiştir, 6- Ölüm sebebi “ağız ve burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı meydana geldiği” belirtilmiştir. Otopsi sürecindeki gözlemlerimizle zaman zaman kamuoyunda oluşan yanlış algıları düzeltmek adına yaptığımız açıklamalar işbu raporlarda doğrulanmıştır. Bir kez daha gerçek adaletin sağlanması, fail veya faillerin tespiti, yargılanması ve cezalandırılması için soruşturma sürecini titizlikle takip etmeye devam edeceğiz.”
İŞTE NARİN’İN OTOPSİ RAPORU
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın otopsi raporunda ölümünün ‘ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı’ olduğu belirlendi. Raporda, Narin’in cinsel saldırı ya da zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı yer aldı.
AİLE BAKANLIĞI RAPORU AÇIKLADI
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ekipleri Tavşantepe Mahallesi’ne giderek, psikososyal destek çalışmalarına başladı. Narin’in kaybolmasından cesedinin bulunması, sonrasında ise okulların açılması sürecinde çalışmalarını sürdüren Bakanlığa bağlı sosyal çalışmacılar, psikologlar ve psikolojik danışmanlar, 7-13 yaş arası 50’ye yakın çocuğa destek veriyor. Güvenli alan çalışmalarından stres, kaygı ve korku anlarında yapılması gerekenlere, gelecek hayallerinden umutlarına kadar birçok konu üzerinde çocuklarla yapılan oturumlara ilişkin psikososyal destek ekibi tarafından hazırlanan ön rapor tamamlanarak Bakanlığa gönderildi. Saha ekiplerinin Tavşantepe Mahallesi’ndeki çocukların durumlarına ilişkin hazırladığı ön raporda, “çocukların yaşanan durumla ilgili konuşmadıkları, bu durumu bastırmış veya anlamlandıramamış olabilecekleri” değerlendirmesi yer aldı.
TAVŞANTEPE ÖZEL EKİBİ
Bununla birlikte çocuklara “aileleri tarafından çok sıkı bir şekilde konunun konuşulmaması telkininde bulunulduğu ihtimalinin” de ifade edildiği raporda, yaşanan süreçte köyde çok sayıda jandarma ve arama kurtarma ekibinin bulunmasının çocukların günlük yaşam rutinlerini etkilediği ve çocukların bu duruma gerek psikolojik gerek sosyal uyum sağlamakta zorlandıkları değerlendirmesinde bulunuldu. Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın gelen ilk raporun ardından çocukların durumlarının daha derinlemesine incelenmesine yönelik talimat verdiği öğrenildi. Bu kapsamda Bakanlıkta Tavşantepe Mahallesi’ndeki çocukların psikolojik iyilik hallerinin arttırılması ve günlük yaşam rutinlerinin tekrar eski düzene girmesine yönelik daha kapsamlı bir ekibin oluşturulduğu öğrenildi. Afet ve Acil Durumlarda Psikososyal Destek Daire Başkanlığı bünyesinde oluşturulacak Tavşantepe özel ekibi ile yakın zamanda köydeki çocuklarda yas ve travmalara yönelik çalışma yapılmasının planlandığı belirtildi. Daha kapsamlı çalışmaların soruşturmanın tamamlanmasının hemen ardından başlayacağı kaydedildi.
12 KİŞİ TUTUKLANDI
Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta Kuran kursundan çıktıktan sonra kaybolan, 19 gün sonra dere yatağında, çuval içinde üzeri taş ve çalılıklarla kapatılmış cesedi bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında, otomobilinde Narin’e ait DNA izleri bulunan amcası Salim Güran, cesedi taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar, Narin’in annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran’ın da aralarında bulunduğu 12 kişi tutuklandı.
ADLİ TIP KURUMU RAPORU TAMAMLANDI
Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu, 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’ndeki dere yatağında cansız bedeni bulunan Narin Güran’a ilişkin adli belgeler ile otopsi raporu değerlendirilerek hazırladığı raporu Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.
Raporda, “mevcut verilerle Narin Güran’ın cinsel saldırıya maruz kalıp kalmadığı hususunda tıbben değerlendirme yapılamadığı”, kız çocuğunun ölümünün kaybolduğu tarih olan 21 Ağustos’ta meydana geldiği belirtildi.Sol diz altından bacağın kopmasına neden olan travmanın, ölüm sonrası hayvanlar tarafından oluşturulmuş nitelikte olduğu aktarılan raporda, “Çocuğun ölümünün ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı meydana gelmiş olduğu, oy birliği ile mütalaa edilmiştir.” ifadesine yer verildi.Narin Güran’ın abisi Enes Güran’ın kolundaki diş izleriyle ilgili inceleme yapan Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun mütalaasının da yarın çıkması bekleniyor.
YENGENİN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Tutuklanan zanlı H.G.’nin savcılıktaki ifadesi de ortaya çıktı. Olay günü Narin’i hiç görmediğini savunan H.G., “Yüksel’in evine iki defa gittim ama bir olaya şahit olmadım. Ben eşime ait olan Salim’in kullandığı aracı kesinlikle görmedim” dedi. İddia makamının “Salim’le aranızda herhangi bir ilişki var mı” sorusuna H.G. “Kesinlikle böyle bir şey yoktur” yanıtını verdi. Savcılığın “Salim’le cevapsız çağrılarla mı haberleşiyorsunuz” sorusuna H.G., “Yok öyle bir şey ben böyle bir şeyi kabul etmiyorum” dedi. H.G., “Narin kaybolduktan birkaç gün sonra cep telefonumu değiştirdim. Benim cep telefonum bozuktu ve camı kırıktı. Eski cep telefonum evde bulunmaktaydı. Eski telefonumu beni almaya gelen jandarma görevlilerine rızamla teslim ettim” ifadelerini kullandı.