Tiroid hormonları birçok metabolik işlem sırasında vücut tarafından kullanılmaktadır. Tiroid hormonlarının yetersizliği sebebiyle bir çok sistem başlıca metabolizma da bu durumdan etkilenmektedir. Hipotiroidi genel olarak vücutta tiroid hormonlarının yetersizliği veya nadiren de olsa hedef dokulara etki edememesi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Hipotiroidi sonucu enerji harcamasında azalmayla beraber kilo artışında artış, obzeite, kan basıncından yükselme, yağ durumunda olumsuz değişiklikler, insülin direnci, konstipasyon ve çölyak hastalığı gibi metabolik bozulmalardan söz edilebilir. Hipotiroidinin kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır. Özellikle iyot yetersizliği olan bölgelerde iyot yetersizliği sebebiyle yetersizlik olmayan bölgelerde Hashimoto tirodi hipotiroidiye neden olmaktadır. Tiroid rahatsızlığı bulunan kişilerde metabolik sendroma rastlanmaktadır aynı zamanda obezite, lipit profilinde bozulma LDL-HDL kolesterolde düzensizlikler gibi durumlardan söz edilebilmektedir. Yüksek kan basıncı, insülin direnci, gluten hassasiyeti sebebiyle çölyak durumları da söz konusudur.
Hipotiroidinin belirtileri;
Cansız – kuru cilt
Yorgunluk
Halsizlik, çabuk yorulma
El ve ayaklarda ödem
Regl düzensizliği
Unutkanlık
Kilo artışı gibi belirtilerinden söz edilebilir.
En kolay destekleyici çözüm yöntemlerinden birisi iyotlu tuz tüketimidir. Bu kapsamda ülkemizde de 1994 yılında “İyot Yetersizliği Hastalıkları ve Tuzun İyotlanması Programı” dâhilinde “Türk Gıda Kodeksi Sofra ve Gıda Sanayii Tuz Tebliği” ne göre sofra tuzlarına 50-70 mg/kg potasyum iyodür veya 25- 40 mg/kg potasyum iyodat eklenmesi zorunlu hale getirilmiştir. Diyetle iyot, selenyum ve demir alımının yeterli olmasına ek olarak, bu metabolik etkilere yönelik beslenme tedavisi de hastalığın yönetiminde önem taşımaktadır. Tedavisi kişiye özeldir devamlı takibi ve kontrolü önemlidir bu noktada uzman hekim & diyetisyen işbirliğiyle süreç devam ettirilebilir.