Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sel felaketi yaşayan Bozkurt’ta yaptığı konuşmasında Kastamonu, Bartın, Sinop’un “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edildiği duyurdu.
Sel felaketinde yaşamını yitirenler için rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın pek çok yeri gibi ülkemiz de bir süredir tabii felaketlerle boğuşmaktadır. Bu sadece ülkemizde olan değil. Amerika’sı da Kanada’sı da böyle Avrupa’nın birçok ülkesi böyle. Hep bu tür felaketlerle boğuşuyor. Bir felakettir gidiyoruz. Temennimiz odur ki bunlarla boğuşurken en az hasarla bu felaketleri atlatalım” dedi.
“Kredi desteğinden vergi ertelemelerine kadar tüm acil tedbirleri devreye almış durumundayız” diyen Erdoğan, “Hayatını kaybeden insanlarımızı geri getiremeyiz. Ama devletimiz onun dışındaki her türlü kaybı telafi edecek güce ,imkana kararlılığa sahiptir bundan endişeniz olmasın. Bugüne kadar depremden, sele ve yangına kadar yaşamış olduğumuz her hadisede Türkiye’de hiç kimsenin sahipsiz olmadığını hamdolsun dosta düşmana gösterdik” diye konuştu.
Erdoğan şunları kaydetti:
Salı günü başlayan yağışlar Kastamonu, Bartın, Sinop illerimizde maalesef büyük sel felaketlerine neden oldu. Kastamonu’muzda Bozkurt, Azdavay, İnebolu, Küre ve Pınarbaşı ilçelerimiz bu yağışlardan en çok etkilenen yerleri oldu. Bartın’ın Ulus; Sinop’un Ayancık ilçelerinin kimi bölgeleri de selden ciddi manada etkilenen yerler arasında. Öncelikle hepinize geçmiş olsun dileklerimi sunmak istiyorum. Bu arada maalesef ölen kardeşlerimiz oldu. Onlara Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimize başınız sağ olsun diyorum. Bartın’da kaybolan vatandaşımızı arama çalışmalarımız sürüyor. Yaralanan vatandaşlarımızdan ilk müdahaleleri tamamlananalar taburcu edilirken az sayıda tedavisi devam eden vatandaşımıza rabbimden şifa diliyorum. Dünyanın pek çok yeri gibi ülkemiz de bir süredir tabii felaketlerle boğuşmaktadır. Bu sadece ülkemizde olan değil. Amerika’sı da Kanada’sı da böyle Avrupa’nın birçok ülkesi böyle. Hep bu tür felaketlerle boğuşuyorlar. Bir felakettir gidiyoruz. Temennimiz odur ki bunlarla boğuşurken en az hasarla bu felaketleri atlatalım.
Ülkemizin güneyinde geçmişte eşi benzeri olmayan orman yangınları yaşadık .Karadeniz’in doğusunda yaşananları biliyorsunuz. Aynen burada olduğu gibi sel felaketlerini orada da yaşadık. Antalya Muğla’daki yangın felaketlerini biliyorsunuz. Hamdolsun bu yangınların hemen hemen hepsini de kontrol altına almayı başardık. Ülkemizin kuzeyinde ise işte burada olduğu gibi sel felaketlerine maruz kaldık. Bir süre önce az önce ifade ettiğim gibi Doğu Karadeniz’de epeyce bir ilçemizde selin yol açtığı sıkıntılarla mücadele ettik. Birkaç. gündür de Batı Karadeniz’de sel felaketiyle uğraşıyoruz. Kastamonu ve çevresindeki illerimizde yaşanan felaketlerde hayatını kaybeden, zarar gören vatandaşlarımızın üzüntüsü milletimizin ortak üzüntüsüdür. Devlet olarak tüm imkanlarımızla felaketin ilk anından itibaren sizinle beraberiz. Hep birlikte bölgede şuanda çalışmaları sürdürüyoruz. AFAD başta olmak üzere Kızılay’ımızla birlikte bütün araç ve gereklerimizle buradayız. Aşından yemeğine ne gerekiyorsa hepsini yaptık, yapıyoruz, yapacağız. Halihazırda 4 bin 760 personel, 19 helikopter, 66 ambulans, 41 UMKE, 630 hizmet aracı, 437 iş makinası ve daha pek çok araç gerek şuanda alanda faaliyet gösteriyor. Ben dün ekranda izledim bütün o kardeşlerimizi evlerin damlarından kurtaran jandarmamızın, silahlı kuvvetlerimizin, JAK, onların kahramanca vatandaşlarımızı nasıl kurtardıklarını izlediniz herhalde. Bu kahramanlarımız alnından öpülesi kahramanlarımız. Hiçbir şeyden yılmadan bunu başardılar. Ve bu yaptıkları operasyonda mağdur durumda olan yüzde 95’inmi kurtardılar. Allah göstermesin aksi olabilirdi değil mi? Ama bunu başardılar. Bu öyle her kişinin kârı değil, er kişinin kârıdır. Ben askerimizin polisimizin bu operasyonda görev alan bütün kardeşlerimizi alnından öpüyorum. Onları milletim adına tebrik ediyorum. Bu operasyon bizi rahatlattı. Gözlerimiz yaşlı olarak kadın erkek çocuk demeden sepetin içerisinde o yeni doğmuş yavrunun kurtuluşu herhalde gözlerimizi yaşartmıştır değil mi. Hamdolsun Allah’a demek ki bizim böyle görevli kardeşlerimiz var. Onların o gayretleri bu başarının sırrı olmuştur. Selden etkilenen Ayancık Devlet Hastanesi’ndeki hastaların tamamı diğer hastanelere nakledilmiş veya evlerine ulaştırılmıştır.
“TÜM ACİL TEDBİRLERİ DEVREYE ALMIŞ DURUMUNDAYIZ”
Şehrimizdeki öğrenci yurtları ihtiyaç halinde kullanılmak üzere hazır tutulmaktadır. Yolların ve köprülerin hasar görmesi nedeniyle hasar görmesi sebebiyle ulaşımı aksayan bölgelerimiz için karayollarımız çalışmaktadır. Elektrik kesintisi yaşanan yerlere bir an önce enerji akımı sağlanması için çalışmalar sürüyor. Su kesintisi yaşanan yerlerdeki altyapı onarım çalışmaları da hemen başlatılmıştır. Haberleşmenin kesintisiz sürmesi için gereken mobil istasyonlar ihtiyaç duyulan yerlere gönderilmiştir. Hasar tespit çalışmaları üç ilimizde 120 ayrı ekiple yürütülmektedir. Kredi desteğinden vergi ertelemelerine kadar tüm acil tedbirleri devreye almış durumundayız.
“Hayatını kaybeden insanlarımızı geri getiremeyiz ama devletimiz onun dışındaki her türlü kaybı telafi edecek güce ,imkana kararlılığa sahiptir bundan endişeniz olmasın”
Her bir hizmet alanıyla ilgili ekiplerimiz sel felaketlerinden etkilenen bölgelerde kesintisiz görev yapmaktadır. Sivil toplum kurumlarımız da bu çalışmalara katılmıştır. Kurumlarımıza ilk etapta ihtiyaçları olan ödenekler hemen gönderilmiştir. Bölgedeki diğer iller de teyakkuz haline getirilmiştir. Sel felaketinde evleri yıkılan vatandaşlarımızı yeni yuvalarına kavuşturmak için hemen kolları sıvıyoruz. Sel sebebiyle mağdur olan vatandaşlarımızın zararlarının telafisi için de çalışmalara başladık. Hayatını kaybeden insanlarımızı geri getiremeyiz. Ama devletimiz onun dışındaki her türlü kaybı telafi edecek güce ,imkana kararlılığa sahiptir bundan endişeniz olmasın. Bugüne kadar depremden, sele ve yangına kadar yaşamış olduğumuz her hadisede Türkiye’de hiç kimsenin sahipsiz olmadığını hamdolsun dosta düşmana gösterdik.
“KASTAMONU, BARTIN, SİNOP GENEL HAYATA ETKİLİ AFET BÖLGESİ İLAN EDİYORUZ”
Bu arada diğer afet bölgelerinde de ifade ettiğim gibi; genel hayata etkili afet bölgesi olarak burayı da aynı şekilde ilan ediyoruz; Kastamonu, Bartın, Sinop. Rabbim ülkemizi her türlü kazadan, beladan, afetten ve milletimizi de bu gelişmelerden kurtarsın diyorum.
“Bu işin siyaseti olmaz ama bazı kanallarda siyasetle yakından uzaktan da ilgisi alakası olmayan tipler çıkıyor”
Tabii felaketler ülkelerin ve milletlerin birlik beraberlik dayanışma paylaşma hazretlerinin öne çıktığı dönemlerdir. Bu işin siyaseti olmaz. Ama bakıyorum ki bazı kanallarda siyasetle yakından uzaktan da ilgisi alakası olmayan tipler çıkıyor. Bütün bu afetlerin, neyi nasıl götürdüğünden haberi olmayanlar çıkıyor. İleri geri konuşuyorlar. Bu güne kadar bir gramlık iş üretememiş olanlar ileri geri konuşuyorlar. Maalesef biz işimize bakacağız. Onların bu şekilde yaklaşımı bizi üzmez, bizi üzen böyle bir zamanda bir olmamız, beraber olmamız, iri olmamız, diri olmamız, kardeş olmamız, milletçe bu milleti ayağa kaldırmamız lazım. Ama onlar bakıyorsunuz hâlâ gelip ‘Erdoğan’a ben nasıl vurayım da ona bir yerden yara edeyim’ Dertler bu. Ya yara veremezsiniz. Biz bu milletle beraberiz. Milletimizle beraber de bu yola devam edeceğiz. Allah’ın izniyle biz bir ölür bin diriliriz. İnşallah şu afetleri de aşıyoruz aşacağız. İşte Antalya’yı , Burdur’ Bucak’ı gördünüz. Amerika’sı, Rusya’sı yav yangınların altından kalkamadılar hâşâ. Ama hamdolsun biz 20 günü bulmadan bu afetlerden büyük ortanda kurtulduk. Gece gündüz demeden benim bütün bakan arkadaşlarım oralardan çıkmadılar. Bütün kurumlarımız yangın demeden orada çalıştılar. Şuanda aman ha rehavet yok. Çalışacağız ve bunu bitireceğiz. Her dönemde olduğu gibi bugün de bu bozguncular ülkemizi kötülemek, milletimizin arasına fitne sokmak için çıkabiliyorlar. Ama biliyoruz ki milletimiz bunların hiçbirine itibar etmiyorlar.
“GEÇMİŞTEN DERS ALARAK GELECEĞE BAKIYORUZ”
Yaşadığımız bizim ortak sevinçlerimiz gibi ortak üzüntülerimiz de birliğimizi inşallah beraberliğimizi kardeşliğimizi güçlendiren bir etkiye sahiptir. Hayatı acısıyla ve tatlısıyla ne kadar paylaşırsak önümüzdeki engelleri o kadar kolay aşar, potansiyelleri o kadar hızlı hayata geçiririz. Bunun için hep geçmişten ders alarak geleceğe bakıyoruz. Evlatlarımıza daha huzurlu ve güçlü bir devlet teslim etmenin gayreti içindeyiz. Yıkılanın yerine daha iyisini yaparak, yananın yerine daha fazlasını dikerek, eksilenin yerine daha çoğunu koyarak yolumuza devam ediyoruz.
Geçtiğimiz 19 yılda bu ülkeye her alanda kazandırdığımız sağlam altyapının üzerinde büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası için her zamankinden daha fazla çalışıyoruz. Ama şunu unutmayın ha daha da çok çalışacağız. Ormanlarımız yandı, bitmedik ki. E şimdi? Kardeşlerim 19 senede biz bu ülkede 5.5 milyar fidan değil ha ağaç diktik ağaç. Nasıl diktiysek gene dikeceğiz. Ve küllerimizden ayağa kalkacağız. Bilemezler. Dikili bir fidanları yok onların bu ülkede. Şimdiye konuşuyorlar. Ne yangın bölgelerine giderler, ne sel bölgelerine giderler sadece rahat rahat oturdukları bölgede gazel okurlar. İçinden geçtiğimiz şu kritik dönemi başarıyla geride bıraktığımızda artık bu ülkenin ve insanlarının önünde yepyeni bir dönem başlayacaktır. Türkiye olarak biz hedeflerimize yaklaştıkça. Demokrasiden altyapıya her alanda standartlarımızı yükselttikçe maruz kaldığımız saldırıların çapı da büyüyor. Ülkemizin kutlu yürüyüşünü baskıyla, terörle, kumpasla engellemeyemeyenler son günlerde kin ve nefret siyasetle bizi birbirimizi düşürmeye çalışıyoruz. İnşallah bu kirli senaryoyu da çöpe atacağız çöpe.”
“İnşallah sel felaketinin izlerini süratle silerek bu günleri en kısa sürede geride bırakacağız”
“İnşallah sel felaketinin izlerini süratle silerek bu günleri en kısa sürede geride bırakacağız. Önce ben diyorum ki bir kez daha şu sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Gelin hep birlikte birer Fatiha okuyalım. Hasarların onarılması ve zararların telafisi için yapılan çalışmaları yakından takip etmeyi sürdüreceğiz. Şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanım burada. Ulaştırma Bakanım da burada. Bunlar bizim işimiz siz rahat olun. Biz şimdi gelirken helikopterde de Adil Bakanıma söyledim artık düz köprü değil kemer köprü yapmak suretiyle bütün bu ağaçlar bunlar geliyor, buraları sıkıyorlar. Mümkün olduğunca da betondan öte bunları taş köprü olarak yapıp, bunların köprü altından gitmelerini sağlamış olacağız. Proje çalışmalarını bakanlığımız şuanda yürütüyor. Bakanlarımızla valilerimizle kaymakamlarımızla ilgili kurumlarımızla hep yanınızda olacağız. Rabbim bizi daha beterinden korusun.”