Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin başörtüsü ve aile kurumu ile ilgili Anayasa değişikliği hakkında, “Prensip olarak temel hak ve özgürlüklerle ilgili konuları halk oylamasına götürülmesini doğru bulmuyoruz” derken, “milletimize sözümüz gereği, meclis denkleminde başka bir mecburiyet ortaya çıkarsa onun gereğini yapmanın da boynumuzun borcu olduğuna inanıyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan kabine toplantısı sona erdi. 3 saat 30 dakika süren toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yaptı. “Yasakları ortadan kaldırarak Türkiye’yi bu güne getirdik” diyen Erdoğan, “İktidardayken partisine kapatma davasına maruz kalmış bir siyasetçi olarak adalet arayışımızın sorgulanmasına asla rıza gösteremeyiz.” diye konuştu.
Başörtüsü konusunda yapılacak Anayasa değişikliği konusunda gelen eleştirilere yönelik olarak, “Özgürlüğün de adaletin de siyaseti olmaz. Bunlar, insanların en tabi haklarıdır.” diyen Erdoğan, “Amacımız bu kavramlarla siyasi polemik çıkarmak değil, ülkenin ve milletin kazanımlarına sahip çıkma kararlılığımızı ifade etmektir” düşüncesini dile getirdi.
“YAPILAN İŞLERİ İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞAN ZİHNİYETİN UMUTSUZ ÇIRPINIŞLARINI İBRETLE TAKİP EDİYORUZ ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Seçimlerden önce kamuoyunun karşısına Türkiye Yüzyılı vizyonuna uygun şekilde çıkmayı planlıyoruz. 2023 hedefleriyle buluşturduğumuz gibi Türkiye Yüzyılı programına kavuşturmayı hedefliyoruz. Yüzünü doğruya doğru dönen herkesi heyecanlandırdığına inanıyorum.
Milletimiz için Togg önemli sembol haline gelmiştir. Sadece bir firma, marka, üretim tesisinin değil top yekün 85 milyonun başarısı olarak görülmektedir. Hala yapılan işleri itibarsızlaştırmaya çalışan zihniyetin umutsuz çırpınışlarını da ibretle takip ediyoruz.
“BAŞARAMAYACAKLAR”
Uyuşturucu gibi bir insanlık suçu ile, polislerimize ve hükümetimize iftira atanların siyaset yapmalarının ötesinde sinsi niyetlerle hareket ettiklerinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Her kim Türkiye’yi terör örgütleriyle, uyuşturucuyla, mafyayla, küresel tefecilerle aynı fotoğrafın içine sokuyorsa; yaptığı işin adı aynı fotoğrafa sokuyorsa yaptığı işin adı 5. kol faaliyetidir.
Türkiye 5. kol elemanlarından çok çekmiştir. Milletimiz uzun süre bu faaliyet sebebiyle eserlerden mahrum kalmıştır. Cumhuriyetimizin 100. yılından aldığımız ilhamla ülkemizi Türkiye Yüzyılı’na hazırladığımız kritik dönemde aynı oyun sergilenmeye başlandı. Ama bu defa açık ve net konuşuyorum; başaramayacaklar.
“İNŞALLAH AYNI KİRLİ OYUNU BİR KEZ DAHA BOZACAĞIZ”
Milletimiz bu oyunları bozacak ferasete ve dirayete sahip olduğunu sayısız örnekle göstermiştir. Bunlar DEAŞ’ı, PKK’nın, 15 Temmuz’da FETÖ’nün, Suriye harekatlarında cümle emperyalistlerin, Avrupa’nın, Karabağ’ın işgaline karşı kardeşlerimizin yürüttüğü vatan muhaberesinde Ermenilerin, faiz lobilerinin ağzıyla konuşuyorlardı. Kendilerine verilen görev buydu. Diyet borcu bunu gerektiriyordu. İnşallah aynı kirli oyunu bir kez daha bozacağız.
Anayasa değişikliği hakkında
Yasakları ortadan kaldırarak Türkiye’yi bu güne getirdik.
Ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlendiğimiz dönemde üzerinde önemle durduğumuz bir diğer hassasiyet adalettir. İktidardayken partisine kapatma davasına maruz kalmış bir siyasetçi olarak adalet arayışımızın sorgulanmasına asla rıza gösteremeyiz.
Biz özgürlükleri genişletmek isterken önümüze türlü zorluğu çıkaranların ellerine fırsat geçtiğinde ilk yapacakları iş bu süreci tersine çevirmek olacaktır.
Özgürlüğün de adaletin de siyaseti olmaz. Bunlar, insanların en tabi haklarıdır.
Amacımız bu kavramlarla siyasi polemik çıkarmak değil, ülkenin ve milletin kazanımlarına sahip çıkma kararlılığımızı ifade etmektir.
Sosyal yardımlar hakkında
2 buçuk milyon vatandaşımıza aktarılacak 3,2 milyar lira, yarın hak sahiplerinin hesaplarına yatırılacaktır.
Elektrik desteğinden yararlanan 3 milyon hanenin 666 milyon lira tutarındaki ödemesi de bu hafta içinde yapılacaktır.
Engelli ve yaşlı maaşlarının hak sahibi 1 milyon 379 bin 493 kişiyi kapsayan 2,1 milyar lira tutarındaki Kasım ayı ödemesi geçtiğimiz günlerde tamamlandı.
Prensip olarak temel hak ve özgürlüklerle ilgili konuların halk oylamasına götürülmesini doğru bulmuyoruz. Temennimiz de, mecliste bu değişikliği doğrudan kabul edecek bir çoğunluğun sağlanabilmesidir.
Ancak, milletimize sözümüz gereği, meclis denkleminde başka bir mecburiyet ortaya çıkarsa onun gereğini yapmanın da boynumuzun borcu olduğuna inanıyoruz.