Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enflasyona ilişkin yaptığı açıklamada, “Hepimiz aynı Türkiye gemisinin içindeyiz” sözünü yineleyerek, “Bu gemi hızla yol alırsa kazanan hepimiz olacağız. Bu gemi, güvenlik gibi ekonomi üzerinden açılan deliklerden su alarak batarsa hepimiz boğulacağız.” dedi. “Türkiye’nin ihtiyacı, faizi yükseltmek değil” diyen Erdoğan, ihtiyacın; ‘yatırımı istihdamı üretimi ihracatı ve cari fazlayı artırmak olduğunu’ söyledi.
Başkan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
GAZİANTEP VE MARDİN’DEKİ KAZALAR
“Gaziantep ve Mardin’deki kazalar tüm boyutlarıyla soruşturuluyor. İhmali olanlar hakkında gereken işlemler yapılacaktır. Benzer kazaların bir daha yaşanmaması için tedbirleri hayata geçireceğiz.
Vatandaşlarımız güvenle, konforla, hızla istedikleri yerlere gidebilsinler, lojistik hizmetleri kesintisiz sürdürebilsin diye Cumhuriyet tarihinin yatırımlarını yaptık. Buna rağmen bu facialarla karşılaşmaktan dolayı üzüntülüyüz.
DOĞALGAZ VE AKKUYU
Abdülhamid Han gemimizi 9 Ağustos’ta Antalya Gazipaşa açıklarındaki görev yerine uyguladık. Karadeniz’de 540 milyar metreküplük doğalgaz sevincimizi yeni müjdelerle taçlandıracağımız bu sondaj gemimiz irademizin sembolüdür. Akkuyu’daki nükleer santralimize giderek incelemelerde bulunduk.
RUSYA -UKRAYNA SAVAŞI
Türkiye olarak bu savaşın önce önüne geçmek ve barışla sonuçlanması için her türlü çabayı gösterdiğimize herkes şahittir. Tahıl krizinin önüne geçecek mekanizmanın kurulması da yine bizim gayretlerimizle mümkün oldu
Amacımız uzak olmayan bir tarihte Putin ile Zelenski’yi ülkemizde bir araya getirerek sorunu kökten çözmektir.
MAHMUT ABBAS’IN ZİYARETİ
Yarın Filistin Devlet Başkanı sayın Abbas’ı ziyaret edeceğiz. Perşembe günü Ahlat, Cuma günü Malazgirt’te olacağız. Sayın Bahçeli ile birlikte bu iki önemli programımızı inşallah gerçekleştireceğiz.
CEMEVİ ZİYARETİ
Hüseyin Gazi Dergahı’na Alevi vatandaşlarımızla Muharrem orucunu açtık. Türkiye’nin ve Türk milletinin ayrılmaz parçası olarak gördüğümüz canlarımızla hasbi ve ortak çalışmalar sürdüreceğiz.
ENFLASYON
Son dönemde ülke ve millet olarak bizi en çok zorlayan konunun faiz, kur, enflasyon denklemi ile sınandığımız ekonomi alanı olduğu bir gerçektir. Dünyadaki gelişmeleri ve ülkemizin gücünü dikkate alarak ekonomimizi mahvetme tehdidi gibi açık ve alçak bir saldırıya maruz kaldığımız 2018’den itibaren bu alanda yeni programı hayata geçirmeye başladık.
Uzunca süredir enflasyonsuz ekonomik iklimde yaşamaya alışmış ülkelerde bizimkiyle mukayese edildiğinde daha küçük gözükün oranların etkileri çok daha derin ve yıkıcı hissediliyor. Bugün yaşadığımız enflasyon bütçe ve işsizlik kaynaklı değil küresel gelişmelerin tetiklediği dengesiz fiyat hareketlerinin sonucudur. Yani maliyet odaklı enflasyondur. Finansal dalgalanmalar ve varlık hareketleri üzerinden soymayı alışkanlık haline getirenler bizi aynı yola sokmak için canhıraş bir gayret içindeler. Ülkemiz ekonomide kendi yolunu çizmiştir, kararlılıkla yürümektedir. Türkiye’nin ihtiyacı faizi yükseltmek değil, yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazlayı arttırmaktır.
Biz neyi nasıl yapmamız gerektiğini iyi bildiğimiz için işimize baktık, ekonomide köklü bir dönüşümü adım adım hayata geçirdik. Ülkemizi yatırım istihdam üretim ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme esasına dayanan bu programın anlaşılması biraz vakit aldı. Bugün itibarıyla bütün dünya yüksek enflasyon gerçeği ve işsizlik tehlikesi ile boğuşuyor. Biz enflasyon rakamlarının herkesin gelir seviyesini artırarak bertaraf ediyoruz. Bugün yaşadığımız enflasyon maliyet odaklı enflasyondur. Bütçenin güçlü üretimin dinamik istihdamın yüksek olduğu bir ortamda üstesinden gelinmesi mümkün bir sorundur.
Enflasyon rakamlarımızın nominal olarak çok yüksek seyretmesi elbette üzüntü vericidir ama burada asıl dikkat edilmesi gereken enflasyon düzeyinin genel ekonomi üzerinde yol açtığı sonuçlardır.
Hiçkimse kusura bakmasın, o eski Türkiye artık geride kaldı. Biz tıpkı güvenlik politikalarımız gibi, enerji politikalarımız gibi, sanayi politikalarımız gibi, sosyal politikalarımız gibi ekonomi politikamızı da kendi ihtiyaçlarımıza ve çıkarlarımıza göre belirlemeyi sürdüreceğiz.
“AYNI GEMİDEYİZ”
Hepimiz aynı Türkiye gemisinin içindeyiz. Bu gemi güvenlik gibi ekonomi üzerinden açılan su alarak batarsa hepimizin boğulacağız. İş dünyamızı ve vatandaşlarımızı desteklemek için düşük maliyetli Türk Lirasını götürüp dövize veya altına yatırmak Türkiye gemisinde delik açmaktır.
Evine, arsasına, arabasına, stoktaki malına, verdiği hizmete, sattığı ürüne enflasyon ve girdi maliyetlerine izahı olmayan fiyatlar koymak Türkiye gemisinde delik açmak demektir. Paradan para kazanmak adına yapacağı yatırımı yapmamak, işçiyi çalıştırmamak, ürünü üretmemek, satabileceği malı satmamak Türkiye gemisinde delik açmak demektir.
BAŞKAN ERDOĞAN’DAN VATANDAŞA VE İŞ DÜNYASINA ‘TL’YE DÖNÜN ÇAĞRISI
Vatandaşlarımızdan ve iş dünyamızdan tek ricam, kendi ülkelerine ve dolayısıyla kendi paralarına güvenmeleridir. Dövize ve altına yönelmek için sebep kalmamıştır. Vatandaşlarımızı mevduatta Türk Lirası’na dönmeye davet ediyorum.
TMO MISIR ALIM FİYATINI AÇIKLADI
Mısır üreticilerimize de müjde vermek istiyorum. Şimdiden Toprak Mahsulleri Ofisimiz, hasat dönemi yaklaşan mısır alım fiyatını destek hariç ton başına 5 bin 700 lira olarak uygulayacaktır.
ÖĞRENCİLERE YARDIMCI KİTAP ÜCRETSİZ VERİLECEK
Bu yıl bir iyileştirme yaparak, ders kitaplarının yanında yardımcı kaynakları da ücretsiz olarak okullar açıldığında öğrencilerimizin masalarında hazır edeceğiz.
Paramızla kitap alamıyorduk. Kitap bulamıyorduk. Üst sınıflardaki abilerimizden teksir notlarını bile satın alamıyorduk. Ama şimdi kuşe kağıtta basılı kitapları ücretsiz olarak her eğitim öğretim yılının başında sıralarının üzerinde yavrularımızın önüne koyuyoruz.
EŞ DURUMU TAYİNİ AÇIKLAMASI
Yazın açtığımız bilim, sanat, matematik ve yabancı dil yaz okullarından 1 milyon çocuğumuz yararlandı. Bu yaz yeni projeyle kapalı köy okullarını imar ederek köy yaşam merkezleri haline getirdik. Okulların açıldığı tarihe kadar 1500 köy yaşam merkezini faaliyete geçirmiş olacağız. Eş durumu ve benzeri taleplerle özür tayinine müracaat eden öğretmenlerimizin başvurularının istisnasız tamamının karşılandığı müjdesini vermek istiyorum.
ÖĞRETMENLERİN KARİYER SINAVINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Uzman ve başöğretmenlik kadrolarına 614 bin 446 başvuru oldu. Büyük bölümü gerekli eğitimleri tamamladılar. Yüksek lisans, doktora yapmış olan 80 bin öğretmenimiz zaten muaftır. Boykot çağrılarını milli iradenin tecelligahı olan Meclisimize saygısızlık olarak görüyoruz.