Alanya’nın takip edilen televizyon proglarından “Ebru Yahşi ile Kent Gündemi”ne katılan Fenercioğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İnşaat Mühendisi Aycan Fenercioğlu Alanya için önemli uyarılarda bulundu. 2000 yılı öncesi binaların deprem açısından risk teşkil ettiğini belirten Fenercioğlu, söz konusu binaların bir an önce denetlenmesi gerektiğini vurguladı. Son zamanlarda Alanya’da da şiddetli bir şekilde hissedilen depremlerin ardından önemli açıklamalarda bulunan Fenercioğlu şunları söyledi:
‘ÜLKEMİZ VE ŞEHRİMİZ ADINA ADIMLAR ATILMALI’
Son günlerde yaşadığımız depremlerle birlikte bizim mesleğimiz ve bize yakın olan mühendislik dalları ön plana çıktı. Aslında bu konu depremler olmadan da gündeme gelmesi gereken bir konu. Uzun vadede planlanarak çözülmesi gereken konular. Alanya kısa aralıklarla bölgeye göre şiddetli iki deprem yaşadı. Ben çocukluğumdan bu yana böyle bir şey hatırlamıyorum. İnsanlar son 15 gündür panik halinde ve telefonlarımız neredeyse hiç susmuyor. Bu panik havası telaş açısından kötü ama vatandaşlar arasında algı oluşması açısından iyi bir şey. İnşallah bu konuda hem ülkemiz hem de şehrimiz adına adımlar atılabilir.
Alanya’da ki yapılaşmaya da değinen Aycan Fenercioğlu,
“Alanya deprem bölgesi değildir söyleminden artık vazgeçmemiz lazım. Deprem hayatımızın bir parçası. Alanya özellikle şehir merkezinde çok eski yapıların bulunduğu bir bölge. Şehir merkezindeki binaların çoğu 30 yaşında ama baktığımız zaman kökeni çok eskilere dayanan bir şehir burası. Şehir merkezindeki yapıları kendi yaşımla kıyaslayacak olursak, birçok bina benimle yaşıttır. 2000 yılından önce yapılan binalar özellikle risk içeriyor. Bugün analiz yapsak ki bu bir tahmin, 2000 yılından önce yapılan binaların yüzde 90’ı çok ağır riskli çıkar. O dönemde iyi niyetli olsa bile bugünkü şartlara riskli çıkıyor. Öncelikle Alanya’da kamu ve okul binalarından başlayarak bir analiz yapılması lazım. 2000 yılından önce yapılmış aktif kamu ve okullar dahil olmak üzere ivedi bir analiz yapılmalı. Tabloyu ortaya koyup ne yapacağımıza karar vermeliyiz. Çünkü her zaman yıkmak da çözüm değil. Güçlendirme ile çözebiliriz” dedi.