Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayı olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısından son kez seslendi, “Umutluyum be dostlar, gerçekten umutluyum. Her gün, Türkiye’de herkesin yenilenmiş gibi uyanacağı bir dünyayı hayal ediyorum. Bize doğru uçan özgür kuşları düşünüyorum. Bu deliliği hep birlikte yapacağız dostlarım” dedi.
Millet İttifakı’nın 2 Mart’taki toplantısında İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itirazıyla başlayan kriz, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı yardımcılığı formülüyle aşıldı. Akşener masaya dönerken, altı liderin uzlaşmasıyla Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu oldu.
Adaylığının ilanın ardından ilk kez CHP grup toplantısına katılan Kılıçdaroğlu, “evim” dediği CHP kürsüsüne veda etti. Partililere “yol arkadaşlarımsınız” diye seslenen CHP lideri, “Bay Kemal’in yol arkadaşı olmak kolay değil, zordur. Bay Kemal’in yol arkadaşlığı tehlikelerle doludur, başınıza her şey gelebilir. Her sabah ‘ya nasip’ diyerek ailelerinizden ayrılırsınız, parası, pulu yoktur. Sizinle Bay Kemal’in yolunda yürümek gibi bir onuru ve şerefi taşıyorum, birlikte yürüyeceğiz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, 2 Mart’taki toplantıda adaylığına itiraz eden ve 3 günlük müzakerenin ardından Altılı Masa’ya geri dönen İyi Parti lideri Akşener için de “Meral Hanım merttir, büyük mücadeleler veriyor, bu bilinsin istiyorum. Ana kucağını da çok iyi bilir, yeri geldiğinde masaya yumruk vurmasını da çok iyi bilir. Ona müteşekkir olduğumun bilinmesini isterim. İlk görüş ayrılığında bazı insanlar, söylenmemesi gereken şeyleri söylediler. Vallahi de hiç tanımamışsınız. Gerekirse yumruğunu masaya vurun diyorum ya, arada bir ülkücü damarı tutar, gayet iyi biliyorum” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, iki büyükşehir belediye başkanını cumhurbaşkanı yardımcılığı hakkında da, “Evladım, Ekrem İmamoğlu da yanımda olacak. En zor zamanlarda birbirimizden güç aldığımız dostum Mansur Yavaş da buradadır” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından satır başları şöyle:
“Bu coğrafyanın neresinde yaşıyorsanız huzur içinde yaşamanızı isterim, bereketin fışkırmasını, dostluğun kadim olmasını isterim. Yeni bir başlangıç için, beraber ve birlikte, bütün sıkıntıları aşalım istiyorum. Biz bunları yaptığımız zaman o güzel, görkemli, şahane Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Bundan emin olmanızı isterim.
Grup kürsümüze veda etmek için buradayım. Tüm yaşanmışlıkları arkada bırakarak bu kürsüye veda etmek kolay olmuyor, bu kürsü benim evim, siz de yol arkadaşlarımsınız. Size son kez bu kürsüden bakmak istiyorum.
Sarayın yol arkadaşı olmak kolaydır, orada para, pul, şan, şöhret vardır, güç, kibir vardır, nefse teslim olmak vardır, haram, günah vardır, zulüm kokar sarayın koridorları. Bay Kemal’in yol arkadaşı olmak ise kolay değil, zordur. Bay Kemal’in yol arkadaşlığı uzun ve ince bir yoldur, tehlikelerle doludur, başınıza her şey gelebilir. Her sabah ‘ya nasip’ diyerek ailelerinizden ayrılırsınız, parası, pulu yoktur. Başına her şey gelmiştir, hakkında her şey yapılmıştır. Sizinle Bay Kemal’in yolunda yürümek gibi bir onuru ve şerefi taşıyorum, birlikte yürüyeceğiz.
Siz Bay Kemal ile birlikte yürümeye karar verdiniz, sizin bu tercihinizi unutmayıp yüreğime yazdım.
Bay Kemal’in sizin gibi gerçek dostları vardır. Bay Kemal ile yürümek akıldan öte yürek işidir. O yürek sizde var. Bay Kemal’in şansı, sizin kocaman yüreğiniz…
Başınızı hep dik tuttunuz, karanlığın üzerinizi kaplamasına asla izin vermediniz ve bugün zalimlerin tahtlarını yıkmaya çok yakınız. Sizin gibi yol arkadaşlarım olduğu için onur duyuyorum, gurur duyuyorum.
Allah hepinizden razı olsun, hakkınızı helal edin.
Bakmayın siz, o saraylıların her şeyi varmış gibi görünüyor ama aslında hiçbir şeyleri yok. Ruhları kararmıştır, bizim her şeyimiz var. Kalbimiz, yüreğimiz var. Mazlumlar için atan kocaman yüreğimiz var. Bu kürsü, o mazlumların acı feryatlarının duyulduğu bir kürsüdür.
Bu kürsüde insanlarımızın onuru, demokrasimizin kaderi adına son kez konuşuyorum. Umutluyum be dostlar, gerçekten umutluyum.
Her gün, Türkiye’de herkesin yenilenmiş gibi uyanacağı bir günü, bir dünyayı hayal ediyorum. Bize doğru uçan özgür kuşları düşünüyorum. Bu deliliği hep birlikte yapacağız dostlarım.
İyi Parti’nin sayın Genel Başkanı Meral Akşener ile yapacağız bu deliliği. Meral Hanım merttir, büyük mücadeleler veriyor, bu bilinsin istiyorum. Ana kucağını da çok iyi bilir, yeri geldiğinde masaya yumruk vurmasını da çok iyi bilir. Ona müteşekkir olduğumun bilinmesini isterim.
İlk görüş ayrılığında bazı insanlar, söylenmemesi gereken şeyleri söylediler. Vallahi de hiç tanımamışsınız. Gerekirse yumruğunu masaya vurun diyorum ya, arada bir ülkücü damarı tutar, gayet iyi biliyorum.
Saadet Partisi’nin sayın Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile bitireceğiz. Temel Bey bilgedir, cesurdur. Yüreği cesaretle dolu olanın yolu aydınlık olur. O hepimizin iyi tanıması gereken önemli bir siyasal aktördür ve bir bilgedir.
Gelecek Partisi’nin sayın Genel Başkanı Davutoğlu ile bitireceğiz bu deliliği. Ahmet Bey’in güçlü bir entelektüel birikimi var. O bu süreci toparlayanların başında gelir. Yeniden yolumuza döndük, günlerdir uyumuyor bu lider. Bilin, onu yakından tanıyın. O da çorbada tuzu olan çok değerli bir insan.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile bitireceğiz. Bu genç lider ile Türkiye’nin perişanlığına son vereceğiz. Bu ülke için alın terini beraber dökeceğiz.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Bey ile de bu deliliğe son vereceğiz. Menderes ve Demirel’in gençliği vardır onun yüzünde de yüreğinde de. Yürekli, cesur ve genç bir liderdir.
Ve iki kişi daha var. O iki kişiyi siz de gayet iyi ve yakından tanıyorsunuz. Burada söylemiştim. Evladım, Ekrem İmamoğlu demiştim… O da yanımda olacak. Yıllardır çokça omuz omuza verdiğimiz, birbirimiz koruyup kolladığımız, en zor zamanlarda birbirimizden güç aldığımız dostum Mansur Yavaş… O da buradadır.
Büyük lokma yiyeceğiz ama artık büyük laf etmeyeceğiz. Dostlarım bilsin ki öleceksek bu vatana olan aşkımızdan öleceğiz. Bir gün tüm bunlar geçecek, şafak, tatlı bir gülümseme ile doğacak. Birbirimize bakacak, kucaklayacak, başardık diyeceğiz. Ve gerçekten başardık.
Hakkınızı helal edin dostlarım, haydi bismillah!”