Emekliler Alanya’dan haksızlığa uğradıklarını iddia ederek, “sefalete ve yoksulluğa mahkûm edilmek istemiyoruz” diyerek Ankara’nın seslerini duymasını istediler.
Tüm Emekliler Sendikası Alanya Şubesi Başkanı Mehmet Güldal, hiçbir EYT’liyi dışarıda bırakmayacak bir EYT Yasası’nın çıkarılarak vatandaşların yaşadığı mağduriyetin geriye dönük olarak ödenmesini istedi.
PTT Alanya Müdürlüğü önünde açıklama yapan sendika üyelerine CHP İlçe Başkanı Coşkun Karadağ ile partililer de destek verdi. Sendika üyeleri adına açıklama yapan Güldal, “2023 merkezi hükümet bütçesi mecliste kabul edildi. Bu bütçede, iktidarca açlığa ve sadakaya mahkum edilen 14 milyon emeklinin ekonomik ve sosyal durumunu düzeltecek hiçbir çözüm ve tedbir yok. Milyonlarca emekçinin, çalışanın, kamu görevlilerinin yaşamına yönelik bir tedbir yok. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylünün, çiftçinin sorunu çözülmüyor. Milyonlarca gence bir umut yok. Bu bütçe borç bütçesidir. Savaş, zam cezalarla açık kapama bütçesidir. Memleketin kaynaklarının, halkımızın vergilerinin, uluslararası sermayeye ve işbirlikçi sermaye çetelerine sunulan rant bütçesidir. İktidarın, seçimde harcaması için düzenlenmiş bir talan bütçesidir. Açlık sınırının 8 bin TL, yoksulluk sınırının 27 bin TL’yi aştığı bir dönemde, milyonlarca emekliyi ve asgari ücretliyi yine açlığa ve yoksulluğa mahkum etme bütçesidir. Seçim dönemi diye ulufe olarak verilen ve gerçekte hiçbir alım gücü yaratmayan 8 bin TL’lik asgari ücret bile 2 ay içinde enflasyon, hayat pahalılığı ve döviz yükselişi karşısında eriyip gidecek. Emekliler iktidarla toplu sözleşme yapmadan, statü yasasını kazanmadan, yüzdelik zamlarla açlık sınırından kurtulamayacak. Açlık sınırının altındaki maaşlarla sefalete ve yoksulluğa mahkûm edilen milyonlarca emekli, dul ve yetim banka kuyruklarında yaşama savaşı veriyor. Tüketici kredisi ve kredi kartı kullanarak günlük yaşamlarını sürdürmek zorunda bırakılan biz emekliler bankalara borçlanarak, icra ve haciz tehdidi altında yaşıyoruz. Gıda başta olmak üzere temel ihtiyaç maddeleri fiyatları sürekli artıyor. Emekli maaşı kiraya yetmiyor, ev kiraları, elektrik ve doğal gaz faturaları ödenemez miktarlara ulaşıyor. Ömrünün sonbaharında huzur ve güven içerisinde dinlenerek yaşaması gereken emekliler, ilerlemiş yaşına ve hastalıklarına rağmen yaşamını sürdürebilmek için hâlâ çalışmaya veya iş aramaya devam ediyor. Ülkemizde uzun yıllardır en katı şekilde uygulanan neoliberal politikaların sonucu olarak başta biz emekliler olmak üzere tüm emekçileri, küçük esnafı, çiftçileri gittikçe yoksullaştırmakta. Bu politikanın sonucu olarak OXFAM raporuna göre, Türkiye’de en zengin yüzde 1’lik kesim toplam servetin yüzde 41’ine sahip. Bu orana göre Türkiye servet dağılımının en adaletsiz olduğu 3 ülkeden biri oldu. Asgari ücret, yani en düşük ücret genelde işe ilk başlayan yeni işçilere ödenir. Bu da ülkelere göre değişmekle birlikte çalışanların küçük bir bölümünü kapsamaktayken Türkiye’de ortalama ücrete dönüştü. Çalışanların yüzde 69’u asgari ücret veya asgari ücret sınırında maaş almaya başladı.
“İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ”
Tek adam iktidarında her şey tek adam tarafından belirlendiği için asgari ücret tespit komisyonu üyeleri yeni asgari ücreti televizyonlardan öğrendiler. Yasaya göre ise asgari ücretin komisyon tarafından belirlenip, açıklanması gerekiyor. Hukuk tamamen ortadan kalkmış vaziyette. Gerek olursa bir kere daha arttırırız diyerek de enflasyonun düşmeyeceğini itiraf ettiler. Bu arada enflasyonun düşmesi fiyatların düşmesi anlamına gelmediğinden çalışanlar ve emekliler için yoksullaşma, daha doğrusu yoksullaştırma devam edecek. Yüzde 20’lere kadar düşürülmüş aylık bağlama oranı ve yıllardır çözülmeyen intibak sorunundan dolayı tamamen sadakaya dönüşen maaşlarımıza TÜİK’in sahte enflasyon oranları kadar yapılan ve milli gelir artışının da eklenmediği zamlarla ömrümüzün son yıllarında çocuklarımızın, torunlarımızın eline bakarak, onlarda yoksa tam bir sefalet içinde belediyelerin ekmek büfelerinde kuyruklarda bekleyerek, pazarlara belki fiyatlar biraz düşmüştür diye akşama doğru giderek yaşamak yerine insanca yaşamak istiyoruz. Bizler bu ülkedeki bütün değerleri yaratmış olan dünün çalışanları insanca yaşamamız için başta maaşlarımız olmak üzere intibak, ABO, sağlık kesintileri vs. tüm taleplerimizin tartışılacağı toplu sözleşme masasına oturmamız, bunun içinde emekli sendikaları statü yasasının çıkarılması gerektiğini biliyoruz. Seçimlerde emekli sendikaları statü yasasını kabul etmeyen partilere oy verilmemesi çağrısı yapacağımızı şimdiden ilan ediyoruz. Taleplerimiz, en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmalı. Emeklilere ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında olmak üzere yılda dört ikramiye ödensin. İkramiyeler dul ve yetim maaşı alanlara da aldıkları maaş oranı kadar değil, tam ödensin. Temel gıda maddeleri ile elektrik, doğal gaz ve akaryakıt fiyatlarına yapılan yüksek oranlı zamlar nedeniyle düşen satın alma gücümüzde meydana gelen kaybın telafisi için seyyanen zam yapılsın. Emekli maaşlarının iktidarlar tarafından tek taraflı belirlenmesi yerine anayasa da gerekli düzenlemenin uluslararası tüm metinlerde geçtiği gibi herkes sendika kurabilir şeklinde yapılması ve ardından TBMM de emekli sendikaları statü yasasının çıkarılarak bizlerle toplu sözleşme masasında belirlenmesini istiyoruz. . Hiçbir EYT’liyi dışarıda bırakmayacak bir EYT Yasası bir an önce çıkarılarak, yasanın geriye doğru işletilmesi ile kazanılmış emeklilik hakları gasp edilen EYT’li yurttaşların yaşadığı ağır mağduriyet geriye dönük olarak ta ödenerek ve insanca yaşayacağı bir maaşın bağlanması için EYT yasasıyla aynı anda aylık bağlanma oranının eski sisteme döndürülmesini istiyoruz. Gerçek bir intibak Yasası derhal çıkarılarak eski ve yeni emekliler arasındaki maaş eşitsizliği giderilsin. 10 banka, 6 sigorta şirketiyle, TOBB ve ona bağlı odaların çalışanlarının olduğu 17 emekli sandığına bağlı yaklaşık 300.000 emekli de SGK çatısı altına alınarak yaşadıkları kimi mağduriyetler giderilsin. Emekli maaşlarından yapılan muayene, ilaç vs. tüm kesintilere son verilsin. Şehir içi ve şehirlerarası tüm toplu taşıma araçlarından emeklilere ve eşlerine ücretsiz ulaşım hakkı sağlansın. Temel gıda maddeleri ile elektrik, su ve doğal gaz faturaları üzerinden alınan KDV kaldırılsın. Hastanelerde Geriatri bölümleri açılsın. Var olanlar takviye edilsin. Emekli ve yaşlı yurttaşlar için devlete ait huzurevi sayısı artırılarak, evde bakım hizmetleri yaygınlaştırılsın” dedi.